Eski ABD Başkanı Donald Trump, 2024 seçimleri öncesinde kabinesini güçlendirmeye ve siyasi manevralarını netleştirmeye devam ediyor. Bu çerçevede, Türk-Amerikan ilişkileri açısından önemli bir gelişme yaşandı. Tanınmış Türk doktor ve televizyon kişiliği Mehmet Öz’ün kardeşi, Trump’ın yeni görevlisi olarak atanarak kabineye dahil oldu. Bu atama, sadece Mehmet Öz için değil, Türk diasporası için de dikkate değer bir adım olmakla kalmayıp, aynı zamanda ABD’deki politik dengeleri etkileyebilecek sonuçlar doğurma potansiyeline sahip.
Mehmet Öz’ün kardeşi olarak bilinen, Türk kökenli Amerikalı Dr. Ahmet Öz, şimdilerde sadece Mehmet Öz’ün değil, aynı zamanda Türkiye’nin de adını Trump’ın kabinesinde duyurmayı amaçlayan bir figür olarak öne çıkıyor. Ahmet Öz, uzun bir kariyere sahip bir tıp doktoru ve sağlık alanında önemli projelere imza atmış bir uzmandır. ABD'de sağlık sisteminin reformu üzerinde çeşitli çalışmalar yürütmüş ve bu bağlamda hükümet planlarına dahil olmuştur. Özellikle, sağlık sisteminde yer alan Türk doktorlarının ve sağlık çalışanlarının işini kolaylaştırmak için çalışmalar yapması bekleniyor. Bu nedenle, Ahmet Öz’ün atanması, Türk-Amerikan sağlık ilişkileri açısından umut verici bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.
Ahmet Öz’ün atanması ile birlikte, Trump yönetimi altında Türk-Amerikan ilişkileri yeni bir boyut kazanabilir. Özellikle sağlık ve bilim alanında yapılacak işbirlikleri, her iki ülkenin siyasi ve ekonomik ilişkilerini derinleştirebilir. Türkiye’de sağlık turizmi, kaliteli sağlık hizmetleri ve gelişmiş tıbbi uygulamalar konusunda dünya genelinde giderek daha fazla dikkat çekmektedir. Bu süreçte, Ahmet Öz’ün uzmanlık alanını kullanarak Türkiye’nin sağlık sistemine dair reformları ve yenilikleri ABD’ye tanıtması bekleniyor. Ayrıca, Türk kökenli Amerikalı doktorların göçmenlik süreçlerinin kolaylaştırılması ve sağlık alanında daha fazla fırsat sunulması için girişimlerde bulunması olasıdır.
Sonuç olarak, Mehmet Öz’ün kardeşi Ahmet Öz’ün Trump’ın kabinesine katılması, Türk-Amerikan ilişkilerindeki bu önemli dönüm noktası, aynı zamanda her iki ülke arasında yeni işbirliği olanaklarını gündeme getirmektedir. Öz’ün yeni görevi, yalnızca iki ülke ilişkilerini değil, aynı zamanda sağlık ve bilim alanındaki işbirliklerini de ivmelendirme potansiyeline sahiptir. Bu, herkesi ilgilendiren bir gelişim olduğu için, gelişmeleri yakından takip etmekte fayda var.