Son dönemde yaşanan çatışmaların ortasında, bölgedeki insani krizin boyutları her geçen gün daha da derinleşiyor. İsrail tarafından gerçekleştirilen hava saldırıları sonucunda, son açıklanan verilere göre 798 Filistinli hayatını kaybederken, çok sayıda yaralı ve yardıma muhtaç birey bulunuyor. Bu korkunç bilanço, uluslararası kamuoyunun dikkatini yeniden Gazze’ye çevirmekte.
İsrail saldırılarının tam olarak ne zaman başladığı konusunda çeşitli spekülasyonlar mevcut. Ancak, uluslararası gözlemciler ve insan hakları kuruluşları, çatışmaların artarak devam ettiğini ve sivil kayıpların hızla yükseldiğini belirtiyor. Hayatını kaybedenlerin çoğunluğu sivil, çocuklar ve kadınların sayısı ise oldukça dikkat çekici. Uluslararası insani kuruluşlar, savaşın etkisiyle yiyecek, su ve sağlık hizmetleri açısından büyük sıkıntılar yaşayan Filistinlilerin acil yardıma ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı, ölenlerin yanı sıra yaralı sayısının da on binlerce olduğunu bildirdi. Hükümet dışı insani kuruluşlar, bu konuda bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini ve izlenen politikaların daha da ağırlaşmadan değiştirilmesi gerektiğini savunuyor. Gazze, uzun yıllardır süren abluka nedeniyle zaten büyük bir insani kriz içindeydi, fakat son saldırılar bu durumu daha da kötüleştirdi.
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği gibi birçok uluslararası kuruluş, yaşananları kınarken, insani yardım da çağrısında bulunuyor. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinatörü, bölgedeki durumu 'korkunç' olarak nitelendirirken, tüm taraflara en kısa sürede ateşkes çağrısında bulundu. Ancak, tüm bu uyarılara rağmen, saldırılar durmamış ve sivil kayıplar artmaya devam etmiştir.
Yardım kuruluşları, bölgeye ulaşan yardımların yetersiz kalmasına ve etkili bir dağıtım sisteminin kurulamadığına dikkat çekiyor. Kısıtlamalar ve ablukadan dolayı, sağlık malzemeleri, gıda ve diğer temel ihtiyaç maddeleri Gazze’ye ulaşamıyor. Ayrıca, pek çok yaralı kişinin hastanelere ulaşması, saldırılar nedeniyle giderek zorlaşıyor. Bu koşullar altında, uluslararası toplumun bir an önce harekete geçmesi gerektiği her gün biraz daha acil bir hal alıyor.
Filistin halkının yaşadığı bu zor günler, toplumları etkilemeye devam ediyor. Kayıpların psikolojik etkisi, sadece bireyleri değil, aileleri, toplumu ve hatta tüm bölgeyi sarmalıyor. Çocuğunu, eşini veya akrabasını kaybedenler, telafisi zor bir boşlukla karşı karşıya kalıyor. Duygusal travma ve ekonomik sıkıntılar, bu insanların hayatını daha da çekilmez hale getiriyor.
Sonuç olarak, İsrail saldırıları sonucunda meydana gelen bu büyük kayıplar, insani bir felaketin eşiğine gelen Gazze’de, acil bir çözüm arayışını şart kılıyor. Uluslararası aktörlerin bölgeye müdahil olmaktan kaçınmak yerine, aktif rol alarak bu durumu sonlandırma ihtiyacı, giderek daha da anlam kazanmakta. Yaşanan bu trajedinin bir daha yaşanmaması ve insanların, insan onuruna yakışan yaşam koşullarına kavuşması için birlikte hareket edilmesi gerektiği herkesin ortak dileği.