Gıda mühendisliği alanında yüksek eğitim almış olan Ayşegül Yılmaz, kariyerinde sürpriz bir değişiklik yaparak hobisini meslek haline getirdi. Genç yaşta sahip olduğu bilgi ve deneyimleri bir kenara iten Yılmaz, geçmişin izlerini bırakarak, şimdilerde kendi markasını yarattı. İçtiği kahve, pişirdiği ekmek ve hazırladığı tatlılarla gastronomi dünyasında kendisine önemli bir yer edinen Yılmaz, artık siparişlere yetişmekte zorlanıyor.
Ayşegül Yılmaz, üniversiteden mezun olduktan sonra çeşitli gıda firmalarında mühendis olarak çalıştı. Ancak zamanla iş hayatının monotonluğu ve yaratıcı fikirlerini hayata geçirememe duygusu onu farklı bir yola yönlendirdi. “Hobi olarak başladım ama kısa sürede bu işin benim için bir tutku olduğunu fark ettim” diyen Yılmaz, mutfakta geçirdiği zamanda edindiği becerileri geliştirmek için pek çok online kurs aldı. Sosyal medya platformlarında paylaştığı tarifler ve fotoğraflar, kısa sürede büyük bir ilgi gördü. Özellikle Instagram’da büyüyen takipçi kitlesi, ona yeni bir yol açtı.
İlk başlarda sadece arkadaşlarına ve aile üyelerine tatlı yaparak başlayan Yılmaz, zamanla sipariş almaya başladı. Siparişlerin artmasıyla birlikte profesyonel bir mutfak açma kararı aldı. Kendi markasının adını “Lezzet Atölyesi” olarak belirleyen Yılmaz, burada hem sağlıklı hem de lezzetli ürünler üretmeye başladı. Organik malzemelerle hazırladığı kekler, pastalar ve özel tarifler, birçok kişi tarafından tercih edilmeye başladı.
Bir süre boyunca kendi mutfağında çalışan Yılmaz, sipariş kitlesinin büyümesiyle birlikte yeni bir kadro oluşturma sürecine girdi. Günde ortalama 50-100 sipariş alarak, mevcut ekip ile birlikte daha fazla müşteri memnuniyeti hedefliyor. Yılmaz, “İnsanlar sağlıklı ve lezzetli gıdalara yöneliyor. Bu talebi karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum” dedi. Aynı zamanda, işini büyütmek için gıda hijyeni ve iş yönetimi konularında da eğitim aldı. Bu eğitimler, onun hem mutfağını hem de işletmesini daha profesyonel bir yapıya kavuşturmasına yardımcı oldu.
Yılmaz’ın başarı hikayesi, birçok gıda mühendisi ve gıda sektörüne ilgi duyan gençlere ilham vermekte. Özellikle sosyal medyanın gücünü iyi değerlendiren Yılmaz, içeriklerini etkili bir şekilde paylaşarak geniş kitlelere ulaşmayı başardı. “İnstagram’da yaptığımız çekilişler ve kampanyalar ile insanlara ulaşmak çok daha kolay hale geldi. Ürünlerimin kalitesini tartışmaya açmam, müşterilerimle olan etkileşimimi artırdı” şeklinde konuştu. Bu strateji, onu sadece bir işletme sahibi değil, aynı zamanda bir influencer haline de getirdi.
Sosyal medyanın sağladığı avantajlar bir yana, Yılmaz’ın en büyük motivasyonu, müşterilerinin geri dönüşlerini almak ve mutlu etmek. Her gün yeni tarifler üzerinde çalışarak, ürün yelpazesini genişletmekte, aynı zamanda müşterilerin taleplerine göre yenilikler yapmaktadır. “Geri dönüşler benim için çok değerli. İnsanların beğenisine sunmak için her zaman daha iyi bir şeyler yapmalıyım” diyen Yılmaz, mutfakta geçirdiği zamanı, hem kendisi için hem de müşterileri için bir sanata dönüştürmekte.
Ayşegül Yılmaz’ın hikayesi, yalnızca bir girişimcinin başarısı değil, aynı zamanda tutkunun ve kararlılığın bir örneği. Gıda mühendisliğinden gelen bilgi birikimi, şefin yaratıcı yönü ile birleşerek, büyük bir başarı öyküsüne dönüşüyor. Şu anda siparişlere yetişememekle birlikte, daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyerek, Lezzet Atölyesi’ni daha da büyütmeyi planlıyor. Yılmaz, gelecekte kendi restoranını açma hayalini de aklında tutuyor.
Son olarak, Yılmaz’ın hikayesi, her ne kadar riskli bir karar olarak görülse de, doğru adımlar atıldığında başarıya ulaşmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Ayrıca, hobilerinizi mesleğinize dönüştürmenin ve süreç içinde öğrenmenin önemini vurguluyor. Kendi markasını yaratan genç kadın, şimdi sadece sipariş almakla kalmıyor, aynı zamanda lezzet dolu bir dünya yaratmaya da devam ediyor.