Köylüler, doğanın protein deposu olan eveliği toplamak için her yıl bahar aylarında dağların eteklerine yöneliyor. Çoğu kez 15 kilometrelik bir yolculuk yapmak zorunda kalan bu insanlar, sabahın erken saatlerinde yola çıkarak, günlerin büyük bir kısmını evelik toplamakla geçiriyor. Yol boyunca karşılaştıkları zorluklar, bu güzel bitkinin sağlık için sunduğu faydalar göz önüne alındığında oldukça anlamlı bir hale geliyor. Dağların en dip noktalarına inmek, kayalık yerlerde yürümek ve güvenliği sağlarken dikkatli olmak, bu işin zorluklarını artıran unsurlar arasında yer alıyor.

Köylüler, evelik toplama konusunda sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda bu zorlu yolculuklarıyla birlikte, doğanın sunduğu mucizeleri de gelecekteki nesillere aktarmanın heyecanını yaşıyorlar. Yavaş yavaş yok olmaya yüz tutmuş bu geleneksel toplama sanatını yaşatmak, zamanın ruhuna ayak uydurarak sağlıklı beslenme bilincini artırmak için de bir fırsat olarak görülüyor. Ayrıca, eveliğin toplandığı bölgelere yönelik sürdürülebilir turizm uygulamaları da bu bitkinin tanınmasını artırabilir, aynı zamanda yerel ekonomiye katkıda bulunabilir.

Sonuç olarak, doğanın sunduğu bu eşsiz ve sağlıklı bitki olan evelik, hem lezzeti hem de sağlık faydalarıyla gün geçtikçe ön plana çıkıyor. “7 derde evelik” sloganıyla bilinen bu bitki, insanların zorlu şartlar altında bile doğayla olan bağlarını koparmadan hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını gösteriyor. Evelik, yalnızca bir bitki değil, aynı zamanda doğanın insana sunduğu bir şifa kaynağı olarak daima hatırlanacak. Hem yerel halkın ekonomik yaşamına katkı sağlamak, hem de sağlıklı beslenme alışkanlıklarını desteklemek adına evelik toplama tradisyonunun devam ettirilmesi büyük önem taşıyor.