Türkiye’nin en gözde turistik beldelerinden biri olan Antalya, son günlerde yaşadığı dolu felaketiyle gündeme geldi. Şehirde sadece 45 dakika süren dolu yağışı, adeta bir doğal felakete dönüştü. Dolu, yolları suyla doldurarak ulaşımı aksatırken, evlerin çatılarında ve tarım alanlarında ciddi hasar yaşandı. Bu ani doğa olayı, uzmanlar ve vatandaşlar arasında büyük bir korku ve panik yarattı. Antalya'nın görünmeyen yüzü olan bu tür felaketler, iklim değişikliğinin etkilerini de gözler önüne seriyor.
Antalya'nın merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan bazı mahallelerde, yerleşik hayata bulan bir felaket özellikle tarım sektörüne büyük bir darbe vurdu. Dolu yağışı, rüzgarla birlikte etkisini artırarak hayatı durma noktasına getirdi. Saat 15.00 civarında başlayan dolu yağışı, kısa sürede etkisini gösterdi. Yerle bir olan seralar, ağaçlar ve cam kırıklarının yarattığı manzara, Antalya'nın doğal güzellikleriyle ki bu şehir, ziyaretçilerini cezbeden plajları ve tarihi dokusuyla meşhurdur, tezat oluşturdu. Görgü tanıkları, dolunun büyüklüğünü ve yağışın şiddetini anlatırken, "Sanki böcek gibi bir şeyler yere düştü" şeklinde yorumlarda bulundular.
Olaydan etkilenen vatandaşlar, yaşadıkları korkunç anları gözyaşları içinde anlatırken, yaşanılan felaketin maddi zararının yanı sıra psikolojik etkilerinin de en az maddi kayıp kadar önemli olduğunu vurguladılar. "İlk başta bir şaka gibi geldi, ama aniden her şeyimizi kaybettiğimizi fark ettik" diyen bir vatandaş, "Dolu yağmaya başladığında hemen evimizin içine girmeye çalıştık. Ama hepsi geç geldi. Evimizin pencereleri kırıldı ve tüm bahçemiz harabe oldu. Böyle bir felaketle başa çıkmak hiç kolay değil" diye ekledi. Dolunun etkisi altında kalan birçok aile, tarım ürünlerinin yanı sıra günlük yaşam eşyalarını da kaybetti. Özellikle günlerdir cereyan eden sıcak hava dalgasından sonra gelen bu ani soğuk, hem ziraatçileri hem de ev sakinlerini derinden sarstı.
Yetkililer, dolu yağışından etkilenen bölgelerde incelemelerde bulundular ve hasar tespit çalışmaları başlatıldı. Antalya Büyükşehir Belediyesi, bölgedeki vatandaşlara yardım ve destek sunmak amacıyla acil durum planları oluştururken, vatandaşlardan gelen yardım taleplerini de göz önünde bulundurarak harekete geçti. Ayrıca, izlenmesi gereken tedbirler hakkında kamuoyunu bilgilendirmeye devam ediyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, dolu yağışının özellikle yaz aylarında daha sık görüleceğini belirtirken, çiftçilere ve tarım sektörüne yönelik önlemlerin alınması gerektiğine dair uyarılarda bulundu.
Bu doğal felaketin ardından birçok sosyal medya kullanıcısı, yaşanan durumu farklı açılardan ele aldı. Felakette kaybolan tüm ürünlerine üzülen çiftçilerin paylaşımları, geniş kitlelere ulaştı. Sosyal medyada yapılan çağrılara dikkat çeken bazı gönüllü gruplar ise, ihtiyaç sahiplerine destek olmak amacıyla bir araya geldi. Şu an hasar tespit çalışmalarının devam etmesine rağmen, bu tür bir felaketten nasıl korunabileceğimizi düşünmek ve gerekli önlemleri almak gelecekteki benzer olumsuz etkileri en aza indirmek açısından önemli bir adım olacaktır.
Sonuç olarak, Antalya'da yaşanan 45 dakikalık dolu felaketi, sadece fiziksel zararlar vermekle kalmadı, aynı zamanda insanlar üzerinde derin psikolojik izler bıraktı. Doğa, ne kadar güzel ve huzur verici olsa da, zaman zaman insanları uyanık tutan gerçekler getirebiliyor. Bu tür olayların önüne geçebilmek için ev sahipleri, çiftçiler ve yetkililerin bir araya gelerek koordine bir şekilde çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Antalya'nın gözyaşlarıyla temizlenmeye ihtiyacı var.