Son yıllarda dünya genelinde artan jeopolitik gerilimler, ülkelerin askeri hazırlıklarını yeniden gözden geçirmelerine neden oluyor. Ancak, Almanya’nın savunma durumu özellikle dikkat çekiyor. Birçok askeri uzman, Almanya’nın mevcut askeri kapasitesinin, olası bir çatışmaya karşı yetersiz olduğunu savunuyor. Bu durum, yalnızca Almanya’nın değil, Avrupa’nın da savunma stratejilerini sorgulatıyor. Peki, Almanya neden savaş hazırlıklarında bu kadar geri planda? Bu sorunun yanıtını ararken, askeri gereksinimler ve politik kararlar arasında gidip geliyoruz.
Almanya, Avrupa'nın en büyük ekonomilerinden birine sahip olmasına rağmen, askeri harcamaları açısından birçok ülkenin gerisinde kalıyor. 2022 yılı itibarıyla Almanya’nın savunma bütçesi, ülkenin GSYİH'sının yalnızca %1,5'ine tekabül ediyor. Bu rakam, NATO’nun önerdiği %2 hedefine oldukça uzak bir seviyede. Böylece, Almanya’nın mevcut askeri kapasitesinin, modern savaş koşullarını karşılamaktan uzak olduğu net bir şekilde görülüyor. Gerekli olan modernizasyona yönelik atımlar hâlâ beklemede ve eski teknolojiye dayanan donanım, askeri güç açısından büyük bir handikap yaratıyor.
Özellikle Almanya’nın kara kuvvetleri, zırhlı araç ve tanklar gibi önemli unsurlarda yetersizlik yaşıyor. Uzmanlar, donanımda yaşanan güncellemelerin hızla sağlanmaması nedeniyle; mevcut araçların bakım gereksinimlerinin dahi karşılanamadığını belirtiyor. Eğitimli personel eksikliği de savaş potansiyelini olumsuz etkileyen unsurlardan biri. Savunma uzmanları, Almanya’nın askeri birliklerinin özellikle tatbikat ve gerçek askeri operasyonlarda yetersiz kalacağından endişe ediyor. Tüm bu faktörler, Almanya’nın olası bir çatışmaya karşı ciddi bir şekilde hazırlıksız olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.
Almanya, savaş hazırlıkları konusunda sadece bütçe yetersizliği ile değil, aynı zamanda stratejik belirsizliklerle de başa çıkmak zorunda kalıyor. Ülkenin askeri politikası, iç politik dengelerin yanı sıra Avrupa Birliği ve NATO ile olan ilişkiler üzerinde etkili bir şekilde şekilleniyor. Ancak, siyasi irade ve toplumsal duyarlılıklar, askeri harcamaların artırılması konusunda etkili olamıyor. Halk arasında barış odaklı bir politika benimsemiş olan Almanya, askeri harcama ve savaş hazırlıklarına yönelik olumsuz bakış açısını aşmakta zorlanıyor.
Bunun yanı sıra, günümüzde yaşanan uluslararası gerilimler, Almanya’nın askeri stratejilerinin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor. Özellikle Doğu Avrupa’daki gelişmelerin yanı sıra, Rusya’nın uluslararası politikadaki etkisi, Almanya ve Avrupa için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Ancak Merkel dönemindeki “barışçı” politikalar ışığında, yeni hükümetin askeri harcamaları artırıp artırmayacağı, hala belirsiz. Önümüzdeki yılların, Almanya’nın savaş hazırlıkları için dönüm noktası olabileceği düşünülüyor fakat bu yolda atılacak adımlar henüz netleşmiş değil.
Sonuç olarak, Almanya'nın savaş hazırlıkları, bir dizi zorlukla yüzleşiyor. Askeri kapasite eksiklikleri ve stratejik belirsizlikler, ülkeyi olası bir çatışma karşısında savunmasız bırakma ihtimalini artırıyor. Avrupa’nın en güçlü ülkelerinden biri olmasına rağmen, askeri alandaki bu yetersizlikler, hem içeriye hem de dışarıya mesaj vermesi gereken bir durum. Başta NATO olmak üzere uluslararası ilişkiler bağlamında, Almanya’nın savaş hazırlıkları büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.