Son günlerde ABD, ilaç ve yarı iletken ithalatına yönelik kapsamlı bir ulusal güvenlik soruşturması başlattı. Bu karar, dünya genelindeki tedarik zincirlerinin belirsizliği ve artan küresel rekabetin etkisiyle hayata geçirilmiş görünüyor. Özellikle pandemi sonrası dönemde bu iki sektördeki dışa bağımlılık, ülke güvenliği açısından riskler doğurabilmekte. ABD hükümeti, ulusal güvenliği koruma adına hangi adımları atması gerektiği konusunda titiz bir çalışma yürütmekte.
ABD’nin bu kararı almasında birkaç temel etken bulunmaktadır. İlk olarak, Çin ile olan ticari ilişkilerdeki gerilim, ilaç ve yarı iletken gibi kritik sektörlerdeki tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliğini sorgulatmaktadır. İkinci olarak, COVID-19 pandemisi sırasında yaşanan ilaç tedarik sıkıntıları, ABD’nin sağlık alanındaki dışa bağımlılığının ne denli tehlikeli olduğunu açık bir şekilde ortaya koydu. Bu sebepler, ABD yönetiminin kendi ulusal güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri almak amacıyla harekete geçmesine neden oldu.
Yarı iletkenler, modern teknolojinin temel yapı taşları olarak kabul edilmekte. Otomobillerden akıllı telefonlara kadar birçok cihazda kullanılan bu bileşenlerin, ülkelerin ulusal güvenliği açısından kritik öneme sahip olduğu belirtildi. Özellikle Asya ve Avrupa ülkelerinde bulunan üretim tesislerinin, ABD’nin teknoloji endüstrisine bağımlılığı arttırması, bu sektörde yapılan sorgulamaları daha da zorunlu hale getirmekte.
ABD hükümeti, ilaç ve yarı iletkenlerin yerli üretimini artırma amacıyla çeşitli projeler geliştirmekte. Bu çerçevede, hem özel sektör hem de kamu kuruluşlarıyla iş birliği yapılmakta. Özellikle teknolojik yatırımlara yönelmek isteyen şirketlere teşvikler sunulmakta. Yerli üretimle birlikte, pandeminin yarattığı tedarik zinciri sorunlarının üstesinden gelinmesi hedeflenmekte.
Bu bağlamda, özellikle yarı iletken üretimi için yeni fabrikalar kurulması ve mevcut tesislerin kapasitesinin artırılması planlanmakta. Hükümet, yerli üretimi teşvik etmek amacıyla çeşitli fonlar ve teşvikler tahsis ederek, hem ekonomik büyümeyi desteklemek hem de dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyor.
Bu süreçte, ilaç sektöründe de benzer adımlar atılmakta. ABD, ilaçların üretim süreçlerini yerel düzeyde daha fazla destekleyerek, sağlık alanında meydana gelebilecek krizlerin önüne geçmeyi planlamakta. Bu konuda atılan adımlar, yalnızca ulusal güvenliği sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda ülke ekonomisine de katkı sağlayacak bir durum oluşturuyor.
Sonuç olarak, ABD'nin ilaç ve yarı iletken ithalatına yönelik başlatmış olduğu ulusal güvenlik soruşturması, ülkedeki ticaret normlarını yeniden şekillendirecek bir gelişme olarak öne çıkıyor. Bu süreç, sadece ulusal güvenliğin sağlanması açısından değil, aynı zamanda ekonomik istikrarın korunması açısından da önemli bir adım olarak görülüyor. Gelecek süreçte, bu araştırmanın sonuçları doğrultusunda alınacak önlemler, uluslararası ticaret ilişkilerini etkileyebilir, yeni düzenlemeler ve yasalar gündeme gelebilir.