Son dönemde artan aile içi şiddet vakaları, toplumda büyük bir endişe kaynağı olmaya devam ederken, 2 yaşındaki bir çocuğun maruz kaldığı şiddet vakası yürekleri burktu. İddialara göre, 2 yaşındaki kızıyla birlikte yaşayan baba, bir süre önce şiddet uygulamaya başladı. Olay, çocuğun yakın çevresinde bulunan kişiler tarafından fark edildi ve durumu polise bildirilmesiyle anında müdahale edildi. 2 yaşındaki kızına şiddet uyguladığı gerekçesiyle gözaltına alınan baba, adliyeye sevk edildi ve çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
İlk olarak, çocuğun komşuları ve akrabaları, sürekli ağlayarak bağıran 2 yaşındaki kızın yakınında bir şeylerin ters gittiğini fark ettiler. Çocuğun yanında bulunan küçük yaralar ve ruhsal durumu, aile içindeki şiddet ortamının varlığını ele verdi. Olayın ciddiyetini fark eden çevre sakinleri, derhal güvenlik güçlerine başvurdu. Gelen polis ekipleri, baba ile yaptıkları görüşmelerde, çocukta bulunan izleri tespit ettikten sonra şüpheliyi gözaltına aldı.
Olayın ardından, 2 yaşındaki kız çocuğu hemen hastaneye kaldırıldı ve detaylı bir muayeneden geçirildi. Yapılan sağlık kontrolleri sonucunda çocuğun durumu stabil olarak belirlendi. Ancak, yaşadığı ruhsal travmanın izleri uzun süre geçmeyecek gibi görünüyor. Uzmanlar, bu gibi durumların küçük çocuklar üzerinde bıraktığı kalıcı etkilerin son derece yıpratıcı olduğunu ve profesyonel destek alınmasının şart olduğunu ifade ediyorlar.
Olayın hemen ardından baba, savcılığa sevk edildi ve mahkemeye çıkarıldı. Savcı, baba hakkında “Çocuğa karşı kasten yaralama” suçlamasıyla tutuklama talep etti. Mahkeme, yapılan ön incelemeler ve alınan ifadeler ışığında, tutuklamayı kabul etti. Adalet Bakanlığı'nın son zamanlarda aile içi şiddete karşı yürüttüğü kampanyalar ve yasalar, bu tür vakaların daha ciddiye alınmasını sağlamış durumda. Toplum, bu tür olaylara karşı sesini yükselterek, aile içi şiddetin sona ermesi için ortak bir mücadele verdiğine dair mesajlar yayınladı.
Yerel halk ve sivil toplum kuruluşları, olayın ardından çocuğa olan desteği artırmak amacıyla çeşitli yardım kampanyaları başlatmaya hazırlanıyorlar. Bu tür olumsuzlukların önüne geçmek adına çocukların korunması için toplumda bir farkındalık oluşturulması gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, şiddet içeren her durumun rapor edilmesi ve erkek egemen şiddet anlayışının yerle bir edilmesi gerektiğini savunuyorlar.
Bu olay, sadece bir ailenin değil, toplumun da yarasına dönüşmüşken, yetkililerin ve vatandaşların daha aktif bir rol üstlenmesi gerekiyor. Aile içi şiddet, yalnızca fiili bir saldırı değil, aynı zamanda psikolojik boyutu da göz önünde bulundurulduğunda, çocukların yetişme koşullarını ve geleceğini tehdit eden bir durumdur.
Şu an için 2 yaşındaki çocuğun durumu gözlem altında iken, baba tutuklu olarak cezaevinde bulunuyor ve yargı süreci devam ediyor. Bu olay, toplumun aile içi şiddet konularında daha bilinçli olması gerektiğini tekrar gözler önüne serdi. Her bireyin, utanç duymadan şiddeti bildirmesi ve önlem alması gerektiği gün gibi ortadayken, bunun yalnızca bir kişinin değil hepimizin sorumluluğu olduğunu unutmamak gerekiyor.